top of page

SİHİRLİ KİTABEVİ

  • Yazarın fotoğrafı: Burcu Şengün ERTURGUT
    Burcu Şengün ERTURGUT
  • 12 Eyl
  • 5 dakikada okunur
ree

Bahçe kapısının açılmasıyla altı çocuk koşarak mutfağa girdi. Hepsi kazandıkları futbol maçının değerlendirmesini yapıyordu. Arda ve arkadaşlarının neşeli hali Sedef Hanım’ı gülümsetti. Çocukların acıkarak geleceklerini bildiği için hazırlığını çoktan yapmıştı.

       Arda, “Anne, yemek hazır mı? Kurt gibi açız,” dedi. Sessiz bir şekilde resim yapan kardeşi Arya’nın yanağından bir makas aldı.

         “Evet... Ellerinizi yıkayıp sofraya oturabilirsiniz,” dedi Sedef Hanım.

         Çocuklar, bu yıl en çok futbol oynamaktan ve birlikte film izlemekten keyif alıyorlardı. Özellikle, ana kahramanı büyücü olan bir çocuğun filmlerini tekrar tekrar izlemeye ve kitaplarını okumaya bayılıyorlardı.

          Hepsi masaya oturdu. Sedef Hanım’ın hazırladığı yemekleri büyük bir iştahla yemeye başladılar. Bugünkü maçı kazandıkları için keyifleri yerindeydi.    

        Arda, “Birazdan film izlemeye ne dersiniz? Belki annem bize dondurma da verir,” diyerek Sedef Hanım’a gülümseyerek baktı. 

          “Elbette Ardacığım. Ama önce size bir sorum var. Hımmm, neydi? Adını unuttum. Yine o çok sevdiğiniz büyücü çocuğun filmini mi izleyeceksiniz?”

          “Eveeeeeeeeeeet!” 

          Çocuklardan öyle güçlü bir evet sesi çıktı ki Sedef Hanım ve Arya şaşırarak birbirlerine baktılar. 

          “Öyleyse öncesinde size göstermek istediğim bir şey var. İlginizi çekeceğine eminim. Hazır olunca sizi salonda bekliyorum,” dedi ve heyecanla mutfaktan çıktı. Çocuklar meraklı gözlerle birbirlerine baktı. 

           “Arya, annem bize ne gösterecek? Sen biliyor musun?” dedi Arda.

          “Bilmiyorum ama öğrenmek için sizden önce salona gidiyorum,” diyerek koşar adım annesinin yanına kaçtı.

      Çocuklar kısa bir süre içinde yemeklerini bitirip salona geçtiler. Sedef Hanım televizyonun yanında onları bekliyordu. Arya’nın sevimli gülümsemesi gözlerinden kaçmadı. 

           Selim, “Aryacık, anlat bakalım neler biliyorsun?” dedi ve bütün çocukların gözü küçük kızın üzerine kaydı.

          Tam Arya konuşmaya başlayacakken Sedef Hanım kızının başını okşayarak dikkatini dağıttı ve konuşmasına engel oldu.

       “Çocuklar, geçen gün gazetede sizin de ilginizi çekecek bir habere denk geldim. Okuduğum yazı, dünyanın en güzel kitabevlerinden biri olan Livraria Lello hakkındaydı. Veeeeeee…

          “Hadi anne! Merakta bırakma bizi, söyle lütfen,” dedi Arda.

          “Tamam yavrum! Makalede biraz sonra heyecanla izleyeceğiniz filmle ilgili bazı bilgiler vardı.” 

          Sedef Hanım sözlerini bitirdikten sonra çocukların gözlerindeki meraklı bakışı gördü.

          İçlerinden Berk önce davranıp, “Gerçekten miii?” deyince, hepsinin sanki aynı anda dili çözüldü ve Sedef Hanım’a arka arkaya sorular sormaya başladılar. 

       “Çocuklar merak etmeyin, tüm sorularınızı yanıtlayacağım. Ama ilk önce anlatacaklarımı bitireyim, ne dersiniz?”

         Alya o denli heyecanlanmıştı ki abisinin ve arkadaşlarının yanıtını beklemeden “Evet, evet!” diye bağırdı.

      Çocukların neşeli kahkahaları arasında Sedef Hanım televizyondan internete bağlanarak Livraria Lello’nun görselini açtı ve anlatmaya başladı. 

          “Bu kitabevi, Portekiz’in Porto şehrinde yer alıyor çocuklar. Sizin de gördüğünüz gibi çok şirin bir ön cephesi var. Renk olarak pastel tonlar ve zarif süslemeler kullanılmış. Şimdi bakalım, iç mekânı nasılmış?”


ree

 Sedef Hanım görseli değiştirdiğinde çocuklardan “Vaaay!” sesleri yükseldi. Karşılarında duran mekândan etkilendikleri belli oluyordu. 

          “Yapı, 1906 yılında José ve Antonio Lello adlı kardeşler tarafından inşa edilmiş. Binanın iç mekânında neo-gotik ve Art Nouveau mimarisinin izlerini görmekteyiz.

          “Neo-gotik ve Arno ne demek Sedef teyze?” diye atıldı Ege.

          “Arno değil Egeciğim, Art Nouveau. Çok güzel bir soru sordun. Merak ettim, aranızda bu sözcüklerin anlamını bilen var mı?

          Selim, “Sedef teyzeciğim, yanlış anımsamıyorsam Art Nouveau, bitki desenlerinin kullanıldığı dekoratif süsleme sanatıydı.” dedi.

          “Aferin sana! Art Nouveau’da yoğunluklu olarak zarif süslemeler, kıvrımlar ve bitki desenleri görülür. Neo-gotik ise 19. yüzyılda gelişen bir sanat ve mimari tarzdır. Yapıda ilk dikkat çeken şeyler ahşap oymalar, altın varaklar ve vitray bezeli pencereler.’’

          “Sedef teyze, bu kitabevi gerçekten insanda bütün kitapları okuma isteği uyandırıyor,” dedi Deniz, gözlüklerinin arkasından her zamanki ciddi yüz ifadesiyle. 

          “Haklısın Denizciğim, mekân o denli göz alıcı ki kitapları da ilgi çekici hale getiriyor. Hatta görsele bakınca insanda sanki sihirli bir mekândaymış duygusu yaratıyor. Aryacığım, söyle bakalım, sen en çok bu kitabevinin neresinden etkilendin?”

          “Kırmızı basamaklı merdiveni çok beğendim anne. Daha önce hiç bu denli değişik bir merdiven görmemiştim.’’

          “Çok haklısın Arya. Mekân içerisinde gerçekten en etkileyici elemanlardan birisi merdiven. Spiral formu, korkulukları, basamaklarının kırmızı oluşu yapının odak noktası olmasını sağlamış.”


ree

Kısa bir sessizlik anını fırsat bilen Alp, “Arkadaşlar sizce de bu kitabevi bizim filmimizdeki kütüphaneye benzemiyor mu?” diye sordu.

           Arkadaşları, “Aaa! Haklısın Alp. Gerçekten de benziyor,” dediler. Heyecanlandıkları her hallerinden belli oluyordu. Sedef Hanım durumdan hoşnuttu ve hemen ellerini çırparak çocukların dikkatini kendi üzerine çekti.

           “Eveeett! Şimdi yapının sizinle ilgili en önemli bilgisine geldi sıra. Bayılarak kitaplarını okuduğunuz yazar, 1990’lı yıllarda Porto’da yaşamış. Kitaplarını kaleme alırken bu kitabevinden etkilendiği düşünülüyor. Alpciğim, biraz önce söylediğinde çok haklısın çünkü yapının dikkat çekici kırmızı basamaklı merdiveni ve büyüleyici atmosferinin, kitapta geçen kütüphanenin genel tasarımıyla benzerlikler taşıdığı söyleniyor. Bu bağlantı da kitapların, filmlerin sevenlerinin ilgisini çekmiş ve kitabevini popüler bir ziyaret noktası haline getirmiş.”

          Deniz, “Sedef teyze, gerçekten burası çok mu ünlüymüş?” dedi meraklı gözlerle.

          “Evet canım öyleymiş! Gördüğün gibi mimari özellikleri bir yazara esin kaynağı olacak düzeyde etkileyici. Bu yüzden de kente gelen turistler büyük bir merakla yapıyı gezmek istiyorlarmış. Hatta çoğu zaman kitabevinin önünde uzun kuyruklar oluyormuş.”

          “Çok etkileyici değil mi, arkadaşlar? Düşünsenize, yazar tüm gün kitabevinde oturuyor ve kitapla ilgili detayları orada yazıyor. İnanılmaz bir şey,” dedi Deniz

         Arya, “Anneee, oraya gitsek, uzun, kahverengi saçlı büyücü kızı görebilir miyim?” diyerek heyecanla ayağa kalktı.

          Çocuklar küçük kızın sorusuyla gülme krizine girdi. Arya’nın yüzünün asıldığını gören Sedef Hanım hemen duruma el koydu.

          “Canım benim, o karakter gerçek değil ki. Hayal ürünü. Gitsek de göremeyiz.”

           Sedef Hanım, kızının yüzünü buruşturmasından aklının karıştığını anladı. 

           “Sedef teyze, çok haklısın. Bence de burası sihirli bir kitabeviymiş gibi görünüyor. Görsellere baktığım ilk andan bu yana sanki birazdan bütün kitaplar yerlerinden çıkıp havada döneceklermiş gibi hayal ettim,” dedi Berk dikkatli bir biçimde ekrana bakarken.

         Arda, “Haklısın Berk! Ben de aynı duyguya kapıldım,” dedi.

         Selim, “Filmde de aynen öyle oluyordu zaten. Umarım bir gün hepimizin bu kitabevini görme şansı olur.” diyerek derin bir iç çekti. 

         Sedef Hanım, “Ben de çok isterim, bir gün canlı canlı bu harika mekânı görmenizi. Gidince beni sakın unutmayın oldu mu? Hepinizden bana göstereceğiniz güzel bir fotoğraf bekliyorum,” dedi ve gülümsedi.

         Hepsi, “Anlaştık Sedef teyze!” dediler.

         “Çocuklar benim size anlatacaklarım bunlardı. Sizin bana sormak istediğiniz başka soru yoksa dondurmalarınızı getirmeye gidiyorum.”

         Hep bir ağızdan, “Yok Sedef teyze, çok teşekkür ederiz,” dediler.

          Sedef Hanım çocukların ilgili tavırlarından çok memnun olmuştu. Gülümseyerek yanlarından ayrıldı. Arya da annesinin arkasındaydı. Çocuklar kendi aralarında konuşmaya başlamışlardı bile.

          “Aryacığım, dondurmaları götürdükten sonra biz de onlarla oturup sohbet edelim mi? Şu uzun, kahverengi saçlı büyücü kız hakkında konuşuruz.”

          “Tamam anne. Ama bana da çilekli dondurma verir misin?” dedi küçük kız.

          “Elbette veririm çitlembiğim,” dedi annesi. 

         Salondan mutfağa doğru gelen sesler çocukların hâlâ kitabevi hakkında konuştuğunu gösteriyordu. Sedef Hanım içinden, çocukların hayatları boyunca öğrenmeye bugünkü gibi hevesli olmalarını, kitapları ellerinden hiç bırakmamalarını diledi.

          


Kaynakça


*Bu etkinlik Burcu Şengün Erturgut tarafından hazırlanmıştır. 


KONU: Sedef Hanım, oğlu Arda’ya ve arkadaşlarına Portekiz’de bulunan Livraria Lello kitabevi hakkında bilgiler veriyor.

TEMA: Livraria Lello Kitabevi

ANAHTAR KELİMELER: Kitabevi, Livraria Lello, tarihi yapı

  KIPIR KIPIR DÜŞÜNCELER

  • Yaşadığınız kentte gitmekten keyif aldığınız bir kitabevi veya kütüphane var mı?

  • Okuduğunuz kitaplarda veya izlediğiniz filmlerde merak ettiğiniz, görmek istediğiniz kentler, yapılar, mekânlar var mı?

  • Sizin için güzel bir kütüphaneyi tanımlayacak üç kelime ne olurdu?


     KIPIRDATAN ETKİNLİKLER

  • Gezi Etkinliği: Çocuklar, yaşadığınız kentte bulunan kütüphanelerden birisine gitmeye ne dersiniz? Not defterinizi ve kaleminizi yanınıza almayı unutmayın. Kitap rafları arasında dolaşmak size ne hissettirdi? En çok neyi sevdiğiniz veya sevmediniz? Hangi tür kitaplar ilginizi çekti? Hepsini not alıp öğretmenlerinizle ve arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz.

  • Resim Etkinliği: Çocuklar, kendinizi sihirli bir kütüphanenin içinde hayal edin. Orası nasıl bir mekân olurdu? Hayal gücünüzün sınırlarını zorlayın ve resimlerinizle tüm arkadaşlarınızı şaşırtın. İsterseniz kipirticocuk@gmail.com  adresine gönderip bizimle paylaşabilirsiniz.

  • Araştırma Etkinliği: Çocuklar, yaşadığınız kentte veya dünyada Livraria Lello gibi ilgi çekici başka hangi kitabevleri var merak ediyor musunuz? Bu konuyla ilgili detaylı bir araştırma yaptıktan sonra bir duvar gazetesi hazırlayabilirsiniz.




2 Yorum


BURÇAK TEMEL
BURÇAK TEMEL
12 Eyl

Bayıldım... Bir mekan, bir öykü içerisine ancak bu kadar güzel yedirilebilirdi. 🤩

Beğen
Burcu Erturgut
16 Eyl
Şu kişiye cevap veriliyor:

Çok teşekkür ederim.

Beğen
İletişim
  • Instagram
  • Facebook

Gönderdiğiniz için teşekkür ederiz!

YAYIMCI: YAKIN KİTABEVİ İMTİYAZ SAHİBİ: LEVENT SALICI © 2021 KIPIRTI ÇOCUK DERGİSİ HER HAKKI SAKLIDIR. KAYNAK BELİRTİLMEK KOŞULUYLA YAZILARDAN ALINTI YAPILABİLİR. DERGİDE YAYIMLANAN TÜM ESERLERİN SORUMLULUĞU YAZARLARINA AİTTİR.

​SSS.-SİTE İÇİNDE ARADIĞIM METNİ NASIL BULABİLİRİM?

CONTROL+F TUŞLARINI AYNI ANDA TIKLAYIN. EKRANA GELEN BOŞ KUTUCUĞA ANAHTAR KELİMELERİ YAZIN. ÖRN. YAZAR İSMİ, BÖLÜM ADI, BAŞLIK VB. SONRA ENTER TUŞUNA BASIN. İLGİLİ KELİMELERİN OLDUĞU METİNLER RENKLENDİRİLMİŞ OLARAK EKRANINIZA GELECEKTİR.

bottom of page