Muse uzun zamandır hem okula gidiyor hem de voleybol maçlarına çıkıyor ve çok yoruluyordu. Her defasında banyo yapmak zor geliyordu artık. Annesi “Banyonu yap da, öyle yat,” derken Muse uyumuştu bile. Öyle güzel uyuyor, öyle güzel rüyalar görüyordu ki... Mavi başka mavi, yeşil başka yeşildi. Resim yaparlarken annesi hep şöyle derdi:
"Çocuk olmak, karıncayı kocaman, fili minicik, denizi sarı, güneşi mor çizebilme özgürlüğüdür."
O yüzden mi böyle rengârenkti rüyaları? Muse o yüzden mi kendini hep özgür hissediyordu? Ara sıra kafasını kaşımak geliyordu içinden. Bu düşünceler mi kaşındırıyordu kafasını, yoksa bu rüyalar mı? Bu soruların cevabını ararken Muse, bitler ziyafet çekiyordu kendilerine.
Muse’nin ellerinden kaçmak, yakalamaca oynamak gibiydi.
O kaşınıyor, bitler gıdıklanıyordu. O kaşınıyor, bitler kahkaha atıyordu.
Bit senfoni orkestrası saçları arasında konser veriyordu sanki.
“Uykuda insan kafasını kaşır mı?” diye sordu Muse annesine. Annesi, bitlerin Muse’ye yatılı geldiğini, bu soru ile anladı.
Orkestra Şefi Sabit, coşku içinde müzik sesine kendini kaptırmıştı ki duydu birden su sesini.
Savaş başlamıştı Muse’nin kafasında. Sıcak su, şampuan ile birleşince köpükler, kaynayan sütün taşması gibi kabarmıştı. Nefes alamayan bitler yenilgiyi kabul ediyorlardı. Banyodan kurtulan bitlerin bir kısmı yakalanmamak için ince tarağa, sıkı sıkı yapışmışlardı saçlara. Annesi, Muse’nin saçlarını ince tarak ile tararken bir yandan da şarkı söylüyordu.
Kaydıraktan kayar gibi saçlardan süzülen bitler, ellerini kafalarına götürüp “Emret komutanım!” der gibiydiler. Tamam çok sevimliydiler, çok eğlenceliydiler ama sonuçta insanlara zarar veren canlılardandı onlar. Burada sabit kalacak değillerdi ya...
Giyinip okul servisine binen Muse, camdan baktığında sabah saati olmasına rağmen gökyüzünün hâlâ aydınlanmadığını fark etti ve annesinin sözünü hatırladı yine.
“Karıncaların kocaman, fillerin minicik olduğu bir çocuk resmidir belki de şu anki gökyüzü.” dedi. Eve dönünce denizi sarı, güneşi mor çizdiği bir resim yapmak istedi.
Sabit fikirden çıkınca renklenecek dünya, diyen annesine hediye edecekti resmini.
Bitleri bile resmin bir yanına çizebilirdi belki...
Resimler: Sultan Topçu ve 9 yaşındaki Asya Topçu’ya aittir.
Comments