KARSU
- Özlem ÇOBAN

- 30 dakika önce
- 3 dakikada okunur

Mavi ve Neva’nın suyun ayak izini mesele edinmiş çok iyi iki arkadaş olduğunu ve bu yolculuk sırasında tanıştıkları Lila’yı önceki iki hikâyemizden anımsıyorsunuz değil mi?
Bu yola baş koymuş olan bu iki kız, yolculukları sırasında gizemli arkadaşlarla tanışmaya devam ediyorlardı.
İşte bir tanesi daha!
O hafta sonu Mavi’nin anne ve babası bazı işler için şehir dışında olduğundan, Mavi Nevaların evinde kalıyordu.
Pazar sabahı, kızlar çok kararlıydılar. Sahile gidip sıkı bir çevre temizliği yapacaklardı. Neva’nın annesi bu planlarını bilse çok şaşırırdı. Çünkü daha bir gün önce kızı, odasının dağınıklığı yüzünden annesiyle uzun uzun tartışmıştı.
Neva, o günkü amaçlarının yeryüzüne katkısı olduğunu düşünüyor, kendisi ve arkadaşı adına gurur duyuyordu. Yine de bunu annesiyle paylaşmamalıydı, o nedenle kimseye söylemediler.
Gökyüzü gri bulutlarla kaplıydı, hava serindi ama Neva ve Mavi’nin içleri sıcacıktı. İki arkadaş, yanlarına eldivenlerini, çöp torbalarını ve kocaman umutlarını almışlardı.
Sahile vardıklarında karşılaştıkları manzara içlerini burktu. Deniz kıyısına yakın bir fabrikadan gelen koyu renkli atıklar, kirli bir duman örtüsü gibi denize karışıyor ve çevreye kötü kokular salıyordu. Dalgalar bile üzgün, yorgun, kirlenmiş, mutsuz ve hatta susuz kalmış gibiydi.
Tam o sırada bir çocuğun ağlama sesini duydular. Ses uzaktan geliyordu. Birbirlerine bakıp o yöne doğru koşmaya başladılar.
Bu ses Lila’ya aitti.
“Hey, sen iyi misin?” diye sordu Neva kaygıyla.
“İyiyim…” dedi Lila.
Mavi de heyecanını gizleyemeyerek, “Peki neden ağlıyorsun?” dedi.
Lila, gözyaşlarını silerek, anlatmaya başladı.“En yakın arkadaşım Karsu’yu yıllardır görmedim. Her kar yağdığında beni ziyarete gelirdi. Bugün belki buradadır diye sahile geldim ama şu çöplere, bu kokuya bakın! Suyun azaldığı yetmiyormuş gibi bir de fabrikalar kirli atıklarını denize döküyorlar…”
Mavi ve Neva birbirine baktılar. İkisi de aynı anda, kararlılıkla konuştular.
“Merak etme Lila, burayı senin için temizleyeceğiz!”
Lila onları şaşkınlıkla izlerken ellerine eldivenlerini geçirip kollarını sıvadılar. Pet şişeleri, poşetleri, kırık oyuncakları, izmaritleri topladılar. Neva, insanların çöplerini bu denli rahatlıkla sahile atmasına hayret etti. Mavi ise dalgaların sessizce onları izlediğini hissetti. Sanki deniz, toplanan her çöp için minnettardı.
“Sana arkadaşını getiremeyebiliriz ama umarız biraz daha rahat nefes almanı sağlayabiliriz,” dedi Neva.
Lila, onlara bir anısını anlatmaya başladı:“Karsu çok iyi kalpliydi,” dedi usulca. “Kar yağdığında çocukların neşeyle oynayışını izlemeyi severdi. Onlar düştüğünde canları acımasın diye hemen minder gibi yumuşacık oluverirdi. Bir keresinde kar o denli çok yağmıştı ki, okullar tatil olmuştu. Karsu bütün gün çocuklarla oynayıp onları güldürmüştü.” Bir an durdu, denize baktı. “Biliyor musunuz, toprağın karla beyaza bürünmesi yeraltı sularını güçlendiren en güzel doğa olayıdır. Ama ben onu yıllardır göremiyorum,” dedi hüzünle.
Neva, “Kış yaklaşıyor, belki bu yıl geri gelir,” dedi umutla. Ama Lila mahzun bir ses tonuyla:“Kaç kıştır bekliyorum… Bu yıl da emin değilim,” diye fısıldadı.
Kızlar, “En azından biz yanındayız,” dediler. “Seni korumaya elimizden geldiğince devam edeceğiz.”
Sonra hava kararmaya başladı. Eve dönmeleri gerekiyordu.
Annesi onları kapıda karşıladı: “Neredeydiniz bu saate dek? Mavi, annen kaç kez telefon etti biliyor musun? Ne diyeceğimi şaşırdım kendisine.” “Sahildeydik,” dedi Mavi. “Özür dileriz, telefonlarımızı evde unutmuşuz. Zamanın su gibi geçtiğini anlayamadık.
Son günlerde akıllarında hep su olduğu için birbirlerine bakıp kıkırdadılar.
Ertesi gün okul vardı. O gece ödevlerini bitirdikten sonra günün yorgunluğuyla iki arkadaş uykuya daldı. Sabah olduğunda, camdan dışarı bakan Neva, gözlerine inanamadı.Her yer bembeyazdı!
Sevinçle annesine koştu: “Anne! Kar yağmış! Okullar tatil olur mu acaba?”
Tam o sırada televizyon haberini okuyan sunucunun sesi duyuldu.
“Bugün yağan yoğun kar nedeniyle okullar iki gün tatil edildi.”
Neva, mutluluktan bağırarak arkadaşının yanına koştu.
“Hey Mavi, kar yağıyor! Hadi Lila’ya bakalım, belki Karsu gelmiştir!”
İkisi de sevinçle paltolarını giyip koştular. Sahile vardıklarında her yer sessizdi. Deniz kenarı karla kaplanmıştı, her şey bembeyaz, tertemiz görünüyordu. Ama Lila yoktu! Biraz dikkatli baktıklarında ileride, kumların üzerinde bir kar kristalinin parladığını gördüler.
Mavi dikkatle eğildi. Kristalin içinde minik bir ışık vardı.
Neva fısıldadı: “Bu… Karsu olmalı.”
O anda rüzgâr hafifçe esti. Kristal eridi, suya karıştı, denize doğru akıp gitti.Deniz dalgalandı, pırıl pırıl bir ışık saçtı. Sanki Karsu geri dönmüş, sahili temizleyen çocuklara teşekkür ediyordu.
İki arkadaş, uzun süre denize baktılar. Artık Lila’nın sesi yoktu ama denizin uğultusunda onun fısıltısını duyar gibiydiler:“Suyun yolculuğu asla bitmez… Yeter ki onu koruyun.”
O günden sonra, her kar yağdığında Mavi, Neva ve Lila’nın dostluğu, gökyüzünden yere düşen her kar tanesinde parlamaya devam etti.
Bu etkinlik Dursaliye Şahan tarafından hazırlanmıştır.
KONU: Suyun yapısını merak eden ve öğrenen iki arkadaşın çevre temizliği ile doğayla olan bağlarını güçlendirmelerini anlatıyor.
TEMA: Doğa.
ANAHTAR KELİMELER: Su, kar, deniz, sahil, çevre kirliliği.
KIPIR KIPIR DÜŞÜNCELER:
Yaşadığınız sokakta çevre temizliğinin yeterli olduğunu düşünüyor musunuz?
Dünyadaki su kaynaklarının giderek azaldığını hepimiz biliyoruz. Peki su israfı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Su israfını azaltacak alışkanlıklarınız olduğunu düşünüyor musunuz?
Kimyasal atıklar suya ve doğaya neden zarar veriyor? Açıklayabilir misin?
KIPIRDATAN ETKINLIKLER:
Suyun kaç rengi olduğunu düşünüyorsun?
Suyun renklerini gösteren su damlalarını bir resimle gösterebilir misin?
Buz sarkaçları hakkında ne düşünüyorsun?
Bulut, yağmur, bir bardak su, dalga, kar, buz. Bu sözcüklerin birbirleriyle bağlantıları hakkında ne düşünüyorsun?



Yorumlar