Kalpten kalbe, zihinden zihne etkileşim
- Ayfer DEMİRTAŞ

- 3 Kas
- 3 dakikada okunur
“Bir çocuğun duygularını paylaşmak, acısını hafifletmek, psikolojik yüklerini azaltmak, korkuları ile baş etmesine yardımcı olmak, mesleğimin en geliştirici ve en sevdiğim yanı.”
Bu sayımızın konuğu psikolog ve oyun terapisti olan Sibel Ustael. Konuk uzmanımız hem mesleğini anlattı hem de bu alanda çalışmak isteyen çocuklar için sorularımızı yanıtladı.

Sibel Hanım bize kendinizi tanıtır mısınız?
Ben 30 yıldır çocuklarla ve ergenlerle çalışan bir psikolog ve oyun terapistiyim. Mesleğim kalpten kalbe, zihinden zihne bir etkileşim. Çocukların ve ergenlerin renkli dünyalarında macera dolu, bol sürprizli keyifli bir yolculuk. Saf ve sevgi dolu çocuk kalbine dokunmaya olanak sağlayan çok özel bir meslek.
Aldığım eğitim onların psikolojik sağlamlıklarını arttırmak için fırsat veriyor. Onların yaşam içinde karşılaştıkları güçlükler sonucu duygularını fark etmelerine, duygu ayarlaması yapabilmelerine ve problem ile baş etmelerine yardımcı olacak stratejiler geliştirmelerine yardımcı oluyorum.
Sürekli problem durumu üzerinden çalışmalar yapmak ve olumsuz olaylar dinlemek sizi yormuyor mu?
Hayır. Keyifle yapıyorum. Mesleğimi çok seviyorum. Her çocuk benim için çok kıymetli. Çocukların zorluklara bile uyum sağlama hızlarını, baş etme becerilerini görmek onlara olan hayranlığımı her seans sonrasında biraz daha arttırıyor.
Bir çocuğun duygularını paylaşmak, acısını hafifletmek, psikolojik yüklerini azaltmak, korkuları ile baş etmesine yardımcı olmak, mesleğimin hem en geliştirici hem de en sevdiğim yanı. Çocuklara yapılan küçük dokunuşlar mucizeler yaratabilir. Meslek hayatımda defalarca mucizelere tanık oldum. Mucize deyince aklıma gelen ilk şey ÇOCUK.
Psikolog olmaya nasıl karar verdiniz?
Lisede psikoloji dersini ve öğretmenimi çok sevdim. İnsanların davranışlarının nedenlerini merak ediyor, onları anlamaya çalışıyordum. Psikoloji tercihi yapmaya karar verdiğimde, yetişkin ile değil de çocuk ile çalışmaya karar vermiştim. Çocuk dünyası hep ilgimi çekti. Keşfedilmeyi bekleyen bir ada gibi, sürprizlerle dolu, maceralı bir yolculuk gibi.
Ekime hazır verimli bir tarla ya da gördüğü, duyduğu, öğrendiği her şeyi kaydeden bir bilgisayar gibi.
17 yaşında üniversite eğitimime başladım. 21 yaşında üniversiteyi bitirdim ve mesleğe başladım. İlk olarak eşimle birlikte bir anaokulu açtık. Malum çocuklar benim dünyamın çekirdeği☺
Psikoloji mezunları hangi alanda çalışabilir?
Psikolojinin pek çok alanı var. Hangi alanda uzmanlaşacağınıza karar vermeniz gerekli. Gelişim Psikolojisi, Klinik Psikoloji, Aile Danışmanlığı, Sosyal Psikoloji, Adli Psikoloji, Öğrenme, Özel Eğitim alanlarının Psikolojinin en aktif çalışma alanlarından. Ayrıca formasyon eğitimi alarak okullarda Psikolojik Danışman olarak da çalışabilirler. Çalışma alanı olarak yelpazenin oldukça geniş olduğunu söyleyebilirim.
Psikolog kadrosu olan kurumlardan ilk aklıma gelenler; okullar, hastaneler, huzurevleri, Aile Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Emniyet, Türk Silahlı Kuvvetleri olarak sayabilirim. Son zamanlarda Psikologlar, Aile Danışmanlığı Merkezlerinde veya Klinik Psikoloji yüksek lisansı yapıp özel ofis açarak çalışmayı tercih etmekteler.

Çocuk ruh sağlığı ile uğraşmak için hangi özelliklere sahip olmak gerekir?
Öncelikle insanları ve yardım etmeyi sevmek gerektiğini düşünüyorum. Empatik ve sabırlı olmak da çok önemli bu meslekte. Hızlı düşünebilme ve gelişmiş problem çözme becerisi de çok işe yarar.
Ben de şöyle hissediyorum: Her zaman çocuklar kadar hareketli ve neşeli olmalıyım. Ve itiraf etmeliyim ki 51 yaşıma rağmen kendimi çok dinamik hissediyorum. Her sabah güne bir çocuk kadar enerjik başlamayı başarıyorum. Tabi ki çocuklardan aldığım enerji sayesinde. Herkes çok genç gösterdiğimi söylüyor. Bunu da sevgili çocuklarıma ve gençlerime borçluyum. Bana gençlik aşısı etkisi yapıyor onlar.
Bu durum size nasıl hissettiriyor?
Mesleğim beni mutlu ediyor. Çalışırken keyifli ve mutlu hissediyorum. Benim mesleğim bir yardım mesleği. Yardım etmek, birilerine destek olmak, sorunlarını çözmede yardımcı olmak iyi geliyor.
Psikolog olmasaydınız hangi mesleği seçerdiniz?
Psikologluktan vazgeçmek istemem ama çift mesleğim olsun isterdim. Hem psikolog hem dansçı olabilmek. Belki bir seyahat / gezi program yapımcısı ya da sunucusu da olabilirdim. Seyahat etmeyi, yeni yerler, tatlar keşfetmeyi çok severim.
Bu meslekte kendini geliştirmek isteyenler neler yapmalıdır?
Öncelikle meslek hayatınız boyunca eğitimlerin devam edeceğini bilmeniz gerek. Psikoloji, sürekli gelişen bir bilim dalı. İyi derece İngilizce öğrenmek çok işinize yarar. Çünkü eğitimlerin ve kaynakların çoğu İngilizce.
Bol bol çeşitli alanlarda kitap okumanız ve bilgi sahibi olmanız gerekecek. Örneğin, oyun bağımlılığı olan birine yardım edebilmek için oynadığı oyunları bilmeniz çok işine yarar. O oyunu hiç oynamamış olsanız bile karakterlerini, özelliklerini bilmek, ilişki kurmak açısından önemli.
Bu mesleği seçecek olan gençler beni çok heyecanlandırıyor. Ben bu dönemde Psikoloji öğrencisi olmayı çok isterdim. Üniversiteye başladığım günden itibaren İngilizcemi geliştirdim. 1. Sınıftan itibaren farklı alanlarda staj yapmaya başladım. Üniversite süresince psikolojinin tüm alanlarını tanımaya ve kendime en uygun alanı bulmaya çalıştım. Farklı ekollerin eğitimlerine katıldım. Psikoloji ile ilgili tüm kongre ve sempozyumları takip ettim.
Çok teşekkür ederiz. Size çocuk dolu mutlu ve kıpırtılı günler diliyoruz.
Ben de sizlere teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız…



Yorumlar