top of page
Ara
  • Yazarın fotoğrafıElif Bülbül

SİBİRYA'DA NELER OLUYOR?

Güncelleme tarihi: 16 Mar


Yamal Çukuru, Sibirya (Kaynak: Evrim Ağacı)

Ren Geyiği çobanları, Yamal Yarımadası’nda seksen metre genişliğinde büyük bir çukura rastladılar. 2014 yılının temmuz ayında bu keşfi yaptıktan sonra iki tane daha delik buldular. Bunlar Rusya coğrafyasında Kuzey Kutup Dairesi içinde bulunan TAZ Bölgesi’nde ve TAYMIR Yarımadası’ndaydılar. Genişlikleri sırasıyla 15 metre ve 60-100 metreydi.


Acaba bu delikleri uzaylılar mı yoksa meteorlar mı açmıştı?


Her ikisi de değildi. Bilim insanları yaptıkları incelemelerde başka bir sonuca ulaştılar. Permafrost denilen donmuş toprak ya da buzdan kaynaklandığını anladılar. Hava sıcaklığının artmasıyla eriyerek çökmesi gereken toprak ve buz yukarıya doğru püskürmüştü. Neredeyse patlama diyebileceğimiz bu olaydan sonra bir çökelti oluşarak fotoğrafta göreceğiniz son halini almıştı.


Bu oluşumu görünce aklımıza bir soru geliyor. Patlama olduktan sonra çukurun çevresi nasıl yuvarlak ve düzgün kalmış?


On bin yıl önce iklim Sibirya’da henüz yumuşaktı. Oralarda birçok küçük göl vardı. Çevresinde ağaçları, mamutu, aslanı, Lena atı, kurdu, köpeği, mikro ve makro canlılarıyla kocaman bir yaşam alanı mevcuttu. Küresel soğuma sonucu bu canlılar ölerek permafrostu oluşturdular. Metrelerce derinde çürüyerek gaza dönüştüler. Küresel ısınmanın sonucu olarak buzullar çatladı. Gaz bu çatlaklardan yukarı doğru sızmaya başladı.


Bu durumu şuna benzetebiliriz. Bir şişe gazlı içeceği salladınız, içi gazdan şişti. Sonra kapağı açmaya çalıştınız. Sonra birden kapak fırladı ve içindekiler dışarı püskürdü.


Çatlaklardan yeryüzüne ulaşamayan metan gazı sıkıştığı yerde büyük bir patlamaya neden oldu. 15 katlı bir bina yüksekliğinde devasal çukurlar oluştu.


Diğer yandan günümüzde Sibirya bölgesini incelerseniz, yüzeyde kendini göstermeye başlayan göller olduğunu görürsünüz. Bu göller içinde fokur fokur metan gazı kaynıyor.


Bilim insanları permafrostun tamamı eridiğinde açığa çıkacak metan gazının yetmiş milyar ton olduğunu tahmin ediyor. Hem ısınmada hem de üretimde kullanılan doğal gazın yüzde elli ila doksanının metan gazı olduğunu söylemek isteriz.


Açığa çıkması beklenen gazın miktarını hayal edebilmeniz için bir örnek verelim: Doğal gazda metreküpün yarısının metan olduğunu kabul edelim. Oda sıcaklığında (24 o C) kaç hane ısınır diye hesapladığımızı düşünelim. Kaba bir hesapla İzmir’in en kalabalık beş ilçesindeki evleri bir ay boyunca ısıtabiliriz.



Bu kulağa hoş geliyor olsa da küresel ısınmanın getireceği kötü sonuçlarla karşılaşmamız çok yakın demektir. Metan gazının ısı tutma kapasitesi karbondioksite göre yirmi kat fazladır. Biyolojik çevrime girmeden on yıl atmosferde kalabilir. Çünkü metan ancak sınırlı yerlerde yaşayan ve metan soluyan bakterilerle biyolojik döngüye sokulabilir.


21.yy’da açığa çıkan metan gazı 18.yy’dakinin iki buçuk katıdır. Çöp dağları ve hayvancılık başlıca kaynaklardır. İnsanlar da birer metan üreticisidir. Çünkü bu gaz sindirim sırasında besinleri parçalayan mikroorganizmalar sayesinde meydana gelir. Bunu pis kokulu yapan ise sülfürdür.


Günümüzde hayvancılık endüstriyel olarak yapılmaktadır. Dünya insanlarını doyurabilmek için hayvanları hızlı büyüten yemler ve ilaçlar kullanılmaktadır. Hayvanın doğumundan kesimine kadar geçen süre oldukça kısalmıştır. Bu da daha çok metan gazının atmosfere girmesi anlamına gelir. Sayı vermek gerekirse bu gazın yüzde kırkı insan, inek, keçi ve kuzulardan kaynaklıdır. (Çöplerden çıkan metan hariç.)


Permafrostun erimesiyle oluşacak yetmiş milyar ton metanı hesaba katarsak küresel ısınmanın kötü sonuçlarıyla karşılaşmak çok yakın demektir: Kuraklık, çölleşme, yağışlardaki dengesizlik, su baskınları, tayfun, fırtına, hortum gibi meteorolojik olaylar.


O nedenle küresel ısınmaya dirençli yerleşimleri yapmaya başlasak artık, iyi olmaz mı?


Kaynak: Evrim Ağacı, Temiz Mekân, Vikipedi

67 görüntüleme2 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page