top of page
Ara
  • Yazarın fotoğrafıDilek Yılmaz

SES HIZINDA YOLCULUK



Benim yaşımda olanlar büyük ihtimalle göremeyecekler ama arkadaşlar inanın sizler çok şanslısınız. Yakın zamanda ses hızında seyahat edeceksiniz. Ben neden mi bahsediyorum? Gelin hep birlikte bakalım...


HYPERLOOP TRENLERİ DAHA ÖNCE DUYDUNUZ MU?

Önce ingilizce bir isim olan “Hyperloop” ne demek onu bir araştıralım. Hyper; aşırı, yüksek; loop ise döngü anlamına geliyor dilimizde. İkisinin birleşiminden meydana gelen “Hyperloop” kelimesini birebir dilimize çevirmek istersek ‘yüksek döngü’ diyebiliriz. Bu bir trene verilen isim olunca yüksek hızla ‘ring atan’ bir tren hayal edebiliriz. Yalnız buraya dikkat lütfen! Bu tren bizim mahallemizden geçen ve gün boyunca hiç ara vermeden duraklar arasında yolcu indiren şehir hatları otobüsü gibi bir şey değil. Hayal gücümüzü serbest bırakıp, daha büyük hatta daha hızlı düşünelim.


Hyperloop trenlerin saatte 1000 km.’nin üstünde bir hıza çıkması hedefleniyor. Bilim insanlarının söylediğine göre aralarında 1.055 km. mesafe olan Paris ile Berlin şehirlerine yolculuk bu kapsül trenle sadece bir saat olacakmış. Günümüzdeyse; uçakla bir saat kırk dakika, trenle sekiz saat yirmi beş dakika, arabayla ise on saat otuz iki dakika sürüyor.

Hyperloop tren fikrini ilk olarak 2013 yılında yayınladığı bir makale ile Elon Musk tanıtmış. Elon Musk ismi eminim herkese tanıdık gelmiştir. Teknolojik anlamda birçok çılgın fikri hayata geçiren dünyaca ünlü bir girişimcidir kendisi. Elon Musk yayınladığı makalede düşük basınçlı tüpler içinde itilerek yol alan kapsül sisteminin taşımacılığa uyarlanmasından bahsetmiş. Bu sunumun hemen sonrasında Amerika’da Hyperloop sistemi geliştirmek için bir çok firma kurulmuş. Üniversiteler arası yarışmalar düzenlenmiş. Hatta bizim ülkemizden de dikkat çeken çalışmalar olmuş. Bunlardan biri de Gazi Üniversitesi öğrencileri tarafından geliştirilmiş.



PEKİ BU TREN NASIL YOL ALIYOR?

Herhangi bir hastaneye, tahlil yaptırmaya gittiğinizde içinden kapsüllerin geçtiği borulardan bir şeyler akıp gider. Belki sizin de dikkatinizi çekmiştir. Şimdiye kadar dikkat etmediyseniz, mutlaka bakın. İçinde kan örneklerinin bulunduğu kapsüllerin katlar arasındaki dolaşımı vakum sistemiyle olur. İşte bu HYPERLOOP trenler de aynı şekilde yol alacak. Özel tasarlanmış borulardan içinde yük ve insan taşıyan vagonlar geçecek. Hava basıncının yardımıyla yapılacak olan bu yolculukta trenin ne tekerleğe ne da ray sistemine ihtiyacı var. Güneşten elde edilen enerjiyle kurulan sistemin havayı kirletmeyeceği, Dünya’nın geleceği için sağlıklı olduğu söyleniyor.


Denemeleri yapılan trenin tam önünde, tıpkı uçak motorunun ön tarafını andıran kompresör bulunuyor. Bu, hızla havayı emip ve arkadan dışarı çıkararak treni itiyor. Aracın tepesinde, tüp şeklindeki yoldaki mıknatıslar sayesinde araç havaya yükseliyor. Bu sayede hat boyunca tren kendi kendine ilerleyebiliyor. Şimdilik planlanan, 50 ila 200 yolcu taşınması ve aracın 1000 km / saat hıza çıkması. Hemen karşılaştırma yapmak için hatırlatalım, kısa mesafeli bir yolcu uçağının seyir hızı yaklaşık 800 km / s’tir.

Şimdilik sadece yük taşıma konusunda pratik bir çözüm olsa da insanlı deneyler de yapılıyor. Bu deneyler biraz daha zaman alacak gibi görünüyor. Çünkü treni ses hızına çıkarmak mümkün ama çok daha önemli olan insanların sağlıklı bir şekilde hedeflenen noktaya varmalarını sağlamak. Bilim insanları fikrin ortaya çıktığı günden bugüne yapılan araştırma ve geliştirme çalışmalarıyla önümüzdeki otuz yılın içinde insanlı yolculukların da mümkün olabileceğini söylüyorlar.


51 görüntüleme3 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page