Zamanın içinde dönüp dururum
Kimi söylesen, arar bulurum
İşte şimdi başlıyor hikâyem
Bilin bakalım, kimim ben?
Kadınların sahneye çıkmasının
Yasak olduğu bir dönemde
Küçük bir kız çocuğu
Büyür tiyatro sahnesinin hayaliyle
Anası babası koymuş adını:
Kadriye.
Kafasına yapar iki kulak bezden
Bir miyavlar ki sorma
Hiç farkı yok kediden
Gördüğü herkesi taklit ederdi Kadriye
Anlamazlardı gerçekte kim olduğunu
Sorarlardı: “Bu kim?” diye
Onların yaşadığı ülkede
Akşam saati gelince
Başlar mahallede orta oyunu
Önce Pişekâr çıkar meydana
Ardından da Kavuklu
“Keşke ben de sahnede olsam.” diye
İçinden geçirdi Kadriye
Tuttuğu dilek uçtu gitti
Hüseyin Efendi’ye…
Eski bir tiyatro oyuncusu olan Hüseyin Efendi
Hep derdi ki:
“Olmaz oyuncunun kadını erkeği!”
Gizli gizli eğitti Kadriye’yi
Pek de yetenekliydi kendisi
Öğrendi rol yapmayı, şarkı söylemeyi
Sahnede oradan oraya koşup
Dans etmeyi
Bu aralarında kaldı bir sır olarak
Ta ki Kadriye ilk oyununa çıkana dek...
İsmini bile değiştirdi hâlbuki
Kadriye oldu Amelya
Ama bu bile engel olamadı yakalanmasına
Kimliği açığa çıkınca
Bırakmak zorunda kaldı hayalini
Sahneden aşağıya inerken
Küçük bir seyirciyle çarpıştı gözleri
Yerden bir parmak toz alıp
Küçük kızın alnına sürdü
Ve dudaklarından şu sözler döküldü:
“Bu alnındaki sahnenin tozudur
Hayal ettiğin şey kalbinin izidir
Bu izi her yerde sür, hiç bırakma
Bir kez tozu yutarsan, ardına bile bakma.”
Küçük kız çocuğu hiç unutmadı bu sözleri
Artık sürdürecek biri vardı
Kadriye’nin dileğini
Kadriye vazgeçti ama
O vazgeçmeyecekti
Herkes ona bugün
Afife Jale diyecekti
Siz Afife’yi alkışlarken
Ben de uçuyorum hafiften
Çünkü;
Zamanın içinde dönüp dururum
Kimi söylesen, arar bulurum
İşte şimdi bitti hikâyem
Bilin bakalım, kimim ben?
Türk tiyatrosunun en önemli isimlerinden. Türk kadını bugün onun sayesinde sahnede. Afife Jale ❤️ zamanın içinde dönüp durmaya devam ediyor😊