Mavi ve Neva’nın Su Maceraları “Yağmur Damlasının Sırrı”
- Özlem ÇOBAN 
- 6 Eyl
- 3 dakikada okunur
Görsel yapay zekâ ile oluşturulmuştur.
Sevgili çocuklar, bir önceki öyküyü anımsıyorsunuz değil mi? Mavi ve Neva’nın, her konuda anlaşan çok iyi iki arkadaş olduğunu biliyorsunuz. Onların suya olan merakı artık bir maceraya dönüştü. Ama bu öyküde yalnız onlar değil ben de varım. Kim olduğumu merak ediyorsanız, sabredin...Çünkü sırrımı öğrenmek üzeresiniz!
Suyla ilgili eylemlerinden sonra Mavi ve Neva’nın “Su Koruyucuları” ekibi iyice ünlendi. Okulda herkes suyu daha dikkatli ve bilinçli kullanmaya başladı. Bu durum iki arkadaşın merakını daha da arttırdı. Bir karar aldılar: Suyun yolculuğunu daha yakından inceleyeceklerdi.
Her şey, Neva’nın dedesinin kütüphanesinde bulduğu eski bir kitapla başladı. Kitap o denli yaşlıydı ki sayfalarını çevirdiğinde havaya incecik tozlar kalkıyor, camdan süzülen güneş ışığında minik yıldızlar gibi parlıyordu. Neva heyecanla kitabın kapağını okudu: “Suya Dair Sırlarla Dolu Hikâyeler”. Kalbi yerinden fırlayacak gibi çarparken, soluğu bir nefeste Mavilerde aldı. Birlikte sayfaları heyecanla karıştırmaya başladılar. İşte benimle tanışmaları tam bu ana denk geliyor.
Kitabın ortasında el yazısıyla yazılmış bir not, mürekkebi dağılmış bir kalemle sanki onlara mesaj veriyordu:
“Yağmur Damlası Lila’yı bulun. O, suyun yolculuğundaki sırrı anlatacak.”
Kızların gözleri o anda birbirine kilitlenmişti.
“Kim olabilir bu Lila?” diye birbirlerine fısıldadılar.
Neva her zamanki heyecanıyla, “Bilmiyorum ama bulmalıyız,” dedi.
Ertesi sabah daha güneş yeni yükselirken dere kenarındaydılar. Onları yanıma çağırmayı başarabilmiştim. Günlerden cumartesi olduğu için çevre sessizdi. Ben suyun içinde sessiz kalmaya çalışsam da bir anda onların gelmesinden duyduğum heyecanla derenin yüzeyinde minik minik kabarcıklar oluşturdum. Neva her zamanki gibi cesurca suya eğildi ve bana fısıldadı.
“Lila, buradayız!”
O an derdimi anlatacak, benimle ağlayacak bir kardeş bulduğum için öyle büyük bir heyecan duydum ki dere dalgalandı. İncecik sesimle konuşmaya başladım. Bu onlarla ikinci kez iletişime geçme çabamdı.
“Merhaba,” diyebildim.
“Seni duyuyoruz.”
Yaşasın! Nihayet beni duyabilen birileri vardı!
“Kızlar, ben Lila. Su koruyucusuyum. Su, yalnızca musluktan akmaz; gökyüzünde, toprakta, denizlerde ve canlıların içinde sürekli hareket eder. İnsanlar bu döngüyü bozarsa suyun yolculuğu tehlikeye girer.”
Sanki sözcükler yıllardır bu anı bekliyormuş gibi içimden döküldü. Derin bir nefes aldım ve çok rahatladım. Tabii ki bir su damlası nefes alabilir mi bilmem ama heyecandan kendimi öyle hissettim!
Susmak bilmiyordum. İçime attığım her şeyi onlara aktarmak istiyordum. Suyun yağmur olup düştüğünü, toprağa sızarak yer altı sularını beslediğini ve sonra tekrar gökyüzüne yükseldiğini ve pek çok şeyi anlattım. Küresel ısınma, bilinçsiz su kullanımı ve kirlilik yüzünden bu döngünün zorlandığını söyledim sonunda. İkisi de beni merak ve şaşkınlıkla dinliyorlardı. Gözleri hayretle açılmıştı.
Sözlerimi bitirdikten sonra aralarında fısıldaştıklarını duydum. Henüz onların en yakın arkadaşı olmadığımı biliyordum. Yine de bana yardım etmek için bir plan yaptıklarını anladım.
Bu kez önce Mavi sessizliği bozdu. Sesi kaygılıydı.
“Lila, sen hep burada mısın?”
İçimden “Ben her yerdeyim!” diye haykırmak geldi ama konuşmaktan çok yorulduğum için ne yazık ki sesim çıkmadı. O an suyun yüzeyi durgunlaştı ve bir anlık sessizlik çöktü. Onlar da sanki korkmuş gibi ok gibi fırlayarak benden uzaklaştılar. Arkalarından ağlamak istedim ama bir su taneciğinin gözyaşı olur mu?
Ancak pes etmeyeceklerini biliyordum.
Çok geçmeden bizim kızlar okulda “Suyun Yolculuğu Haftası” düzenlediler. Gökyüzünden toprağa, oradan denizlere ve yeniden gökyüzüne uzanan muhteşem yolculuğumuzu anlatan harika bir sunum hazırladılar. Benim anlattığım her şeyi, hatta daha çoğunu arkadaşları ile paylaştılar. Bazı kaynaklardan yararlanmışlardı. Hazırladıkları görseller müthişti. Sınıftaki herkes onları hayranlıkla dinledi. Aynı etkinliği okulun tiyatro salonunda tüm öğrenciler için yinelediler.
Artık Mavi ve Neva şunu çok iyi biliyor: Su, doğanın en değerli hazinesi, onlar bu hazineyi korumaya kararlılar.
Bir sonraki maceraları mı? Suyun ayak izini araştırmak için sahile gidip büyük bir temizlik yapacaklar. Ama bu, başka bir öykünün başlangıcı olacak...
Bundan sonraki sayıyı merakla bekleyin, olur mu?
Bu etkinlik Nilüfer Dinç Demirok tarafından hazırlanmıştır.
KONU: Mavi ve Neva’nın, yağmur damlası Lila ile tanışarak suyun döngüsünü öğrenmeleri ve suyu korumanın önemini keşfetmelerini anlatıyor.
TEMA: Suyun Yolculuğu ve Onu Korumak
ANAHTAR KELİMELER: Su döngüsü, Yağmur damlası, Su koruyucuları, Küresel ısınma, Su tasarrufu, Doğa, Çevre kirliliği, Kaynak
KIPIR KIPIR DÜŞÜNCELER
- Çocuklar sizce suyun yolculuğu neden hiç bitmiyor? Düşünüp cevaplayabilir misin? 
- Sen bir su damlası olsaydın nereye gitmek isterdin? 
- Okulda ya da evde suyu nasıl koruyabiliriz? Aklına gelen ilk fikri en yakın arkadaşına anlatır mısın? 
- Sence su koruyucusu olmak ne anlama geliyor? Öğretmenine veya büyüklerine anlatabilir misin? 
KIPIR KIPIR ETKİNLİKLER
1: Ben Bir Su Damlasıyım
Bir su damlası olduğunu hayal edip kısa bir hikâye yazabilir misin?
Örneğin “Ben buluttan düştüm…”, “Ben denize ulaştım…” gibi cümleler ile başlayabilirsin.
2: Su Döngüsü Çizelim
Suyun yolculuğunu defterine resmedebilir misin? İstersen dijital hale getirip Canva kullanarak resmini poster haline getirip sevdiklerine gönderebilirsin.
Örneğin: Bulut → yağmur → toprak → dere → deniz → gökyüzü.
3: Suyu Koru Panosu Yapalım mı?
Sınıf arkadaşlarınla birlikte "Suyu nasıl koruruz?" başlıklı bir pano hazırlayabilir misin? Panonuza resimler çizebilir, sloganlar hazırlayabilir, şiirler yazabilirsin.




Yorumlar