BAHÇEMİZİN YENİ KAHRAMANLARI, HAZIR MIYIZ?
- Elif Bülbül

- 4 dakika önce
- 2 dakikada okunur

Merhaba arkadaşlar,
Ülkemizin kocaman, yemyeşil ve dev bir bahçe olduğunu hayal edelim! Bu bahçede binlerce çeşit çiçek, ağaç, meyve ve sebze yetişiyor olsun. Yıllar geçtikçe bahçenin hava durumu değişmeye başlasın. Bakalım neler oluyor?
Isınan ve Susayan Bölgeler
Bahçemizin güney ve batı tarafları güneşi çok daha fazla sevmeye başlıyor, yani çok ısınıyorlar. Yağmur sanki tatil yapıyor ve tatlı suyumuz azalıyor. Bu yüzden bazı ağaçlarımız ve bitkilerimiz çok zorlanıyor. Deniz de bu sıcaklıktan etkileniyor. Dünya’nın diğer yerlerindeki buzullar eridiği için deniz seviyesi yavaşça yükseliyor. Kıyıda ekili bostanlarımızın bir kısmı tuzlu suyun içinde kalabilir, bu yüzden bu alanlarda farklı şeyler yetiştirmemiz gerekecek.
Çok Yağış Alan Bölgeler
Bahçemizin kuzey tarafı ise yıllar geçtikçe daha fazla yağmur alıyor. Bazen öyle şiddetli yağıyor ki, fazla su toprağı aşağıya doğru kaydırabiliyor (heyelan). Bu güçlü yağışlar, ekili alanlarımızı korumamızı zorlaştırıyor. Ama neyse ki biz önceden kışlık ve yazlık yiyecekleri saklama planları yapmıştık. Şimdilik aç kalmayacağız ama yiyeceklerimizi koruma yöntemlerimizi geliştirmemiz gerekecek.
Orta Kısımlar
Bahçenin orta kısmı susuzluktan nasibini alıyor. Çok su isteyen bitkiler yerini, tıpkı kaktüsler gibi, daha az suya ihtiyaç duyan, dayanıklı bitkilere bırakıyor. Yani bahçe kendini yeni duruma göre yavaşça yeniliyor.
Yeni Komşularımız Kapımızda
Unutmayalım ki, sadece bizim bahçemiz değil, ülkemizin komşuları olan dev bahçeler de bu hava durumu değişiminden etkileniyor. Komşu bahçelerde yaşayanlar su, yiyecek bulmakta zorlanıyor.
Tıpkı yaşadığımız zor bir olaydan (örneğin, büyük bir sel ya da deprem) sonra başka bir kente taşınmak zorunda kalmak gibi; komşu bahçelerden bizimkine gelmek isteyen, yardıma muhtaç çok insan var. Kapımızdalar.
Peki Şimdi Ne Yapmalıyız?
Bu insanlara kocaman bahçemizi açarken, azalan kaynaklarımızı nasıl paylaşacağımızı bilmek çok önemli. Hazırlıklı olmalıyız!
Daha Çok Musluk, Daha Az İsraf: Bahçeye yeni musluklar koymalı, hastane ve okul gibi yerler inşa etmeliyiz. Ancak suyu boşa akıtmamalıyız. Kalabalıklaşınca atıksu ve çöp artışı olacağı için, atıklarımızı ayırma ve geri dönüştürme planlarımızı hızlandırmalıyız.
Plan Yapmak: Eğer bu misafirler gelmeden evvel bu temel ihtiyaçlar için planlama yapıp önlemimizi almışsak ne güzel! Eğer planlar henüz tam bitmemişse de sorun yok, çünkü daha çok kişi, daha çok akıl ve daha çok fikir demektir! Bu zorlukları aşmak için el ele vermeliyiz.
Paylaşmak ve Yenilenmek: Zorunlu misafirlerle paylaşacağımız kaynaklarımızı gözden geçirmeliyiz. Kalan bostanlarımızı suyun buharlaşmasını engelleyen damlatmalı su sistemiyle sulayacağız. Eski eşyalarımızı hemen atmayıp tamir ederek tekrar kullanacağız.
Enerji Kahramanları: Kalabalıklaşan bahçemizde enerjiyi temiz yollardan üretmeliyiz.
Rüzgâr ve güneş enerjisi gibi dostlarımızı kullanarak yeni bir gelecek hazırlayacağız.
Bahçedeki insan gücünü etkin kullanarak, eksiklikleri ise eğitimle tamamlayarak ve toplum kurallarını birlikte gözeterek yeni geleceğimize sağlıklı ve emin adımlar atmalıyız. En büyük gücümüz, geleceği öngörmek, doğru planlama yapıp uygulamak ve paylaşmak olacaktır.
Arkadaşlar, küresel iklim değişiminin ülkemizi nasıl etkileyeceğini bir “Bahçe” örneği ile anlatmak istedim. Unutmayın, bu değişimde hepimiz “Bahçenin koruyucusu ve kahramanı” olabiliriz!



Yorumlar