top of page
Ara
  • Yazarın fotoğrafıZarife Açıkel

MEMUR ÇOCUK

Güncelleme tarihi: 7 Mar




Tayinci Bir Çocuğun Hikayesi


Çocuktan memur olur mu?

Laotong nedir? Hingeli seven var mı? Plüton sendromu yaşayan biriyle tanıştınız mı?


Çocuklar, Kıpırtı Çocuk dergimizin bu sayısında sizler için çok güzel bir kitap önerim var. Haydi başlayalım!


“Görünüşünüz neye benzerse benzesin nezaket sizi dünyanın en güzel insanı yapar.”

Kitabın ilk sayfası Genceli Nizami’nin bu güzel ve anlamı derin sözüne ayrılmış. Nezaket nasıl da tüm dünyada büyük bir ihtiyaç. Eminim siz de aynı fikirdesinizdir. İncelik, nazik davranışlara giden yol sevgi, saygı ve sanattan geçiyor bence. Edebiyatın da sanatın sihirli filizlerinden biri olduğuna inanıyorum. Yazarın ilk kitabını çok severek ve beğenerek okuduğumdan Memur Çocuk’un sayfalarını heyecanla çevirdim. Ön ve arka kapağını inceledim. Sonra bir baktım ki kitabın yarısına gelmişim. Kısacası roman elinizden bırakmadan bir solukta okumak isteyeceğiniz gruba dahil. Hikâye, Aslı ve ailesinin babasının işi nedeniyle sık sık şehir değiştirmelerinin duygusal anlatımıyla başlıyor. On bir yaşındaki başkahraman Aslı’nın coşkulu dilini ustalıkla kullanan yazar, özellikle tayinci çocuğun kurumlara yazdığı yanıtsız kalan dilekçeleriyle okuru bol bol gülümsetmeyi başarıyor. Bazı bölüm başlıklarında da kalbimin pır pır ettiğini söylemeden geçemeyeceğim. Örneğin, “Bana anne deme!” bir anne neden böyle bir cümle kurmuş olabilir?


“Bazen birinin mutluluğu için coşarız ama acısını paylaşırken sadece susmak ve yanında olmak gerekir.” Memur Çocuk’ taki en sevdiğim cümlelerden biri oldu.

Aslı en son gittiği sınıfında uyum sağlamaya çalışırken, kendisi gibi okula yeni gelen vitiligo hastası Celile ile tanışıyor. Aynı sıraları paylaştıkları Barış ise insanları hangi noktadan üzebileceği konusunda hayli ilerlemiş zorba bir karakter. Celile’nin hastalığıyla alay

etmekte hiç gecikmediği gibi rahatsız edici sözlerini sık sık tekrarlıyor. Olaylar hızla gelişirken okur için görünenin ardındaki saklı gerçeklerin kapısı aralanıyor. İşte tam bu noktada yazarın, “Aslı, Barış ve Celile üçlüsünü kurgularken yargılamadan birinin yanında olmayı, farklılıkları normalleştirmeyi, cesarete ihtiyacı olduklarını düşündükleri kişilerin elinden tutup yukarı çekmeyi nasıl aşaracaklarını anlatmak istediği” amacına ulaştığını söyleyebiliyorum.


Esra Yazdıç Demir, Burnumun Renkleri kitabıyla 2021 yılı Gülten Dayıoğlu Vakfı İlk Gençlik Roman Ödülünü kazanmıştı. Gazi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olan yazar, on altı yıl Cumhuriyet Gazetesi ve Habertürk’te muhabir olarak çalışmış.

Gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki, Esra Yazdıç Demir’ in her iki kitabında da yeni kavramlarla tanışacak sözcük dağarcığınızı zenginleştireceksiniz. Burnumun Renkleri’ni okuyanlar Tayinci Bir Çocuğun Hikâyesinde sürprizle karşılaşmaya hazırlıklı olsunlar.


Memur Çocuk’un kapağı yazarın ilk kitabında olduğu gibi Beste Örge Sağlam’ın eseri. Ressam, hikâyeyi kitabın kapağına gizlemiş. Romanı okumadan önce kapak resmini inceleseniz de okuduktan sonra tekrar dönüp bakmak isteyeceğiniz kadar etkili ve gizemli bir

görsel var karşımızda.


Her çocuk yaşadıklarının izleriyle büyür. Aslı, Celile ve Barış’ın birbirlerine armağan ettikleri unutulmaz sayfaları Memur Çocuk’tan okuyun derim.


Altın Kitaplar, 1.Basım Aralık 2023, Ciltsiz, 144 Sayfa, 10+ Yaş.

110 görüntüleme2 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page