Kentin cıvıltısı çocuk parkları
Bir çocuğun en temel hakkı nedir? En az beslenmek ve güvende olmak kadar önemli olan OYUN OYNAMAK tabii ki! Peki kentlerde en özgür oyunlarımızı nerede oynarız? Sokaklar, ormanlar, parklar… Birçoğumuz sokağa alışık olmayabilir, bazılarımızsa kent ormanlarına uzağızdır. Plastik oyuncaklarla dolu, ufacık alanlara sıkıştırılmış olsa bile parka gitmeyenimiz yoktur değil mi? Her ne kadar yetişkinler, çocukları dinlemeden park yapmayı alışkanlık haline getirmiş olsa da oyun kadar oynayabileceğiniz park alanları istemek de hakkınız sakın unutmayın! Bunun için hayal gücünüzün on kaplan gücünde olduğunu zaten biliyoruz. Hele farklı ülkelerden ilginç çocuk parklarını gördükçe ne eğlenceli fikirler üreteceğinize eminiz. O zaman hadi gelin keşfe başlayalım!
Bazı sanat eserleri hareket ister
Japon sanatçı Toshiko Horiuchi Macadam, üç boyutlu el örgüsü heykelini sergilediğinde bunun bir oyun alanına dönüşebileceğini hiç düşünmemiş. Ta ki çocukların örgü ağlara tırmanmaya çalıştıklarını görünceye dek… O an, sanat eserinin başına gelebileceklerden endişelenmemiş. Aksine çocukların oyunbazlıklarının eserini nasıl da canlandırdığını görünce çok etkilenmiş ve kendini sanat kariyerinin dönüşümüne bırakmış. Böylece hem çocukların hem yetişkinlerin içinde tırmanmak, zıplamak ve renkli oyun alanlarını keşfetmek için karşı konulmaz bir oynama isteği uyandıran oyun alanları yaratmış.
Renkli Ağ Ormanının kozası
Japonya’nın Hakone kentinde bulunan Ağ Ormanı (Woods of Net) çocuk parkı Hakone Açık Hava Müzesi içinde yer alıyor. Doğayla bütünleşen yapının dışı tamamen ahşap. Geleneksel yöntemle yapılan ahşap birleşimlerinde hiç metal kullanılmamış. Merak etmeyin, ilk bakışta Jenga oyununu çağrıştıran yapı oldukça sağlam. Sarsıntılara, zamana ve yorulmalara karşı dayanıklı olan yapı düzenli bakımı yapılırsa 300 yıl yaşayabilecek.
El örgüsü dev bir hamak
Ahşap blokların üst üste dizilmesiyle yapılan kubbenin içinde, birbirine eklenen çok sayıda örgü ağlardan dev bir hamak bulunuyor. Sanatçının üretmesi yıllar süren ve yoğun bir çaba gerektiren bu rengârenk örgü eserinde çocuklar doyasıya hopluyor, sallanıyor ve yuvarlanıyor. Bu ağlar aynı zamanda oyunun herkesin hayatının ayrılmaz bir parçası olması gerektiği fikrini dile getiriyor ve sonsuz ilham veriyor.
Danimarkalı çocuk oyun alanı tasarımcısı Monique Engelund şöyle demiş;
“Dünya çocukların büyümesi için gerçekten fantastik, renkli ve heyecan verici bir yer. Oyun alanlarının da eşit derecede ilham verici olması gerekiyor.”
Örgü ağlardan duygulara zıplamak
Çocuklar, Ağ Ormanı’nda ister dokunarak ister harekete geçerek korku, cesaret, merak, heyecan ve güven gibi duyguları deneyimliyor. Sanatçı bir söyleşisinde bu gözlemlerini şöyle anlatmış;
“Burada bütün çocuklar birlikte oynayabilir. Atletik olmak zorunda değiller, yine de tüm vücutlarını eğlenmek için kullanabilirler; gülmek, kıkırdamak ve çığlık atmak gibi… Birlikte harika vakit geçiriyorlar. Genellikle daha büyük çocuklar küçüklere yardım ediyor. Ustaca ve akrobatik başarılarıyla birbirlerinin gözlerini kamaştırmaya çalışıyorlar. Çocukların riskle başa çıkması gerekir. Zorluklardan hoşlanırlar ama doğaları gereği çok dikkatlidirler. Onlara meydan okumayan bir oyun yapısı sunulduğunda, çabuk sıkılır ve oyunu bozarlar. Bu oyun alanı ise birçok rota ve seçenekle çocukları kendilerine meydan okumaya teşvik ediyor. Oyun programı yok. Her zaman alternatifler var. Çocuklar neler yapabileceklerini biliyor ve sınırları zorlayarak daha da ustalaşıyor. Bazı manevraları izleyenlerin kalbini durduruyor ama kesinlikle ne yaptıklarını biliyorlar. Genellikle sorun ebeveynlerdir. Çocuk olmanın nasıl bir şey olduğunu unutmuş görünüyorlar.”
Çocuk parklarını sorgulamak için minik bir test
Esnek mi? Hareketli mi?
Değişime açık mı? Hayal gücüme hazır mı?
Merak edip keşfedebileceğim yerleri var mı?
İlgi çekici mi? Heyecanlı mı? Eğlenceli mi?
Güvenli mi? Doğaya uyumlu mu?
Eğer bu soruları yanıtlarken “hayır”lar çoğalıyorsa oynadığınız çocuk parkında değişim şart demektir! Belki de bu yazıyı göndereceğiniz örgüsever bir yakınınız, park öremese bile salıncak örmek isteyebilir, ne dersiniz? Bu yazıyı paylaşıp neler olacağını bekleyelim bakalım, bizce denemeye değer!