Yağmurlu günlerde su birikintilerine düşen damlaları fark ettiniz mi hiç? Düşen damlalar, suyun üzerinde genişleyerek yayılır ve birbirine karışır. Bu sırada yeni damlalar düşmeye devam eder. Sürekli değişen, akışkan ve dinamik bir görünüm oluşur. Bu damlaların renkli olduğunu ve onlara şekil verdiğinizi düşünün bir de. Tahmin edeceğiniz gibi ebru sanatından bahsediyorum. Ebru, su yüzeyine yapılan resim anlamına gelir. Yoğun ve kıvamlı bir su üzerine serpilen boyalar, çeşitli şekiller verildikten sonra kâğıt, kumaş ya da seramik gibi yüzeylere aktarılır.

Ebru sanatının kökeni tam olarak bilinmemektedir. 15. yüzyılda Orta Asya'da ortaya çıktığı düşünülmektedir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde gelişmiş ve yaygınlaşmıştır. Osmanlı döneminde ebru, özellikle kitap süslemelerinde kullanılmıştır. 17. yüzyılda Avrupa'ya ulaşmış ve "Türk kâğıdı" olarak anılmıştır. Ebru o dönemde, Avrupa’da da kitap kapaklarında ve süslemelerde kullanılmıştır.

Başlangıçta kitap süslemelerinde kullanılan ebru, zamanla bağımsız bir sanat dalı haline geldi ve geleneksel ebru sanatı ortaya çıktı. Geleneksel ebru sanatının gelişimindeki en önemli ustalardan biri 17. yüzyılda yaşayan Şebek Mehmet Efendi’dir. Bir diğer önemli isim, Ayasofya Camii imamı Hatip Mehmet Efendi'dir. Kendi adıyla anılan "hatip ebrusu" nu geliştirmiştir. 20.yüzyılda Necmeddin Okyay, ebru sanatına "çiçekli ebru" yu kazandırmıştır. Bu teknikle lale, karanfil gibi çiçek desenleri yapılır. Geleneksel ebru türleri arasında battal, gelgit, taraklı ve şal ebruları bulunur. Her biri farklı tekniklerle oluşturulur ve kendine özgü desenlere sahiptir.

Günümüzde ebru sanatı hem geleneksel yöntemlerle hem de yeni tekniklerle yapılmaktadır. Fuat Başar, klasik ebru tekniklerini yaşatan önemli sanatçılardan biridir. Bir başka önemli sanatçı olan Hikmet Barutçugil, "Barut Ebrusu" adını verdiği modern bir teknik geliştirmiştir. Garip Ay, ebruyu modern bir sanat haline getiren ve farklı yüzeylere uygulayan sanatçılardandır. Bu sanatçıların çalışmaları, dünya çapında büyük ilgi görmüştür.
Klasik ebru yapımı için özel bir tekne, su, kitre adı verilen yoğunlaştırıcı madde ve doğal boyalar kullanılır. Boyalar suyun üzerine dikkatlice damlatılır ve ince çubuklarla şekillendirilir. Son olarak, kâğıt özenle suyun üzerine yatırılır ve resim kâğıda aktarılır. Çalışma bu haliyle tamamlanmış kabul edilir. Modern ebru teknikleriyle birlikte malzemeler, uygulama yüzeyleri ve konular farklılaşmıştır. Bazen birkaç teknik bir arada kullanılır. Mesela ebru uygulanmış bir kâğıdın üzerine sulu boyayla yapılmış manzara veya portre çalışmalarına rastlamak mümkündür.

Çağdaş anlamda yapılan yenilikçi çalışmalarla bugün ebru sanatını hayatımızın içinde her yerde görebilmekteyiz. Günümüzde ebru tekstile, kumaşa, cam ve seramik yüzeylere, deriye, keçeye, kartona, muma, tuvale uygulanarak bu alandaki çalışmalara farklı bir değer kazandırmıştır. Ebru sanatı, geçmişten günümüze uzanan eşsiz bir sanat dalıdır. Hem klasik ustalar hem de modern sanatçılar sayesinde ebru sanatı her geçen gün gelişip, değişmektedir. Eğer suya düşen renklerin büyüsüne kapılmak istiyorsan, sen de bir gün ebru yapmayı deneyebilirsin!
Görsel Kaynaklar:
Hikmet Barutçugil-
Garip Ay- Kuşlar
Hatip Mehmet Efendi- Hatip Ebrusu
Fuat Başar
Yazılı Kaynaklar:
Comentários